İnsan mutlu olmak için mi yaşar?
Bu basit bir soru değil, üzerinde uzun uzun tartışılacak bir konunun başlığıdır. Bir insan bile net olarak neden yaşadığınından emin olamazken, milyarlarca insanın yaşamlarına neden devam ettiklerine tek ve ortak bir cevap bulmak biraz olanaksız gözüküyor. Bir de olaya "İnsan mutlu olmak için mi yaşar?" sorusuyla girmek, olayı daha karmaşık yapıyor. Çünkü mutluluk ve mutlu olmak, çok karışık şeyler ya. Madem bu kadar zorlu ve karışık bir konuya gireceğim, bari kullanacağım yaklaşımı kendim seçeyim. Zıtlıklar bana çoğu zaman yardımcı olmuştur, o zaman karşıt kavramlarla konuya girerim. Ölüm ve mutsuzluk kavramlarıyla konuya girelim. Devamında da bunalım, depresyon, cinnet, cinayet, katliam, intihar konularına bile gireriz. Gene de konudan sapmayalım, yazının merkezinde "Yaşam-Mutluluk" ve "Ölüm-Mutsuzluk" olsun.
Girişte dediğim gibi, karşıt kavramlarla konuya giriş yapalım. "İnsan neden yaşıyor?" sorusunu "İnsan neden ölmüyor?" diye ters çevirsem saçma gibi gözükecek ama olsun. Evet, cevaplar gelsin. Ölmüyoruz çünkü kendimize bakıyoruz, hayatta kalmaya çalışıyoruz. Yemek yiyoruz, uyuyoruz, kendimize hava koşullarına göre giysiler buluyoruz... Görünen o ki ölümden bir kaçış içerisindeyiz, hem de bir gün öleceğimizi bilmemize rağmen. Bir de mutsuzluk konusu var, cidden şu an kendimizi nasıl hissediyoruz? Mutluysak ya da mutsuzsak bunların bir sebebi olmalıdır. iPhone 5'in taksitlerini öderken piyasaya iPhone 6 çıkması, derslerden en yüksek puanla geçememek, tuttuğun takımın maçı kaybetmesi mi seni mutsuz yapıyor? İtiraf edin, bunları dert edip kederleniyorsunuz ve insanlığınızı kaybediyorsunuz. Sonra dedenizin cenazesinde Flappy Bird oynuyorsunuz. Aslında yaşamak isteyip istemediğimizden bile emin değiliz, sadece ölmekten çekiniyoruz. Zaten ölmekten de çekinmeyen kafasına sıkıyor ve hayata veda ediyor. Kafaya sıkmak ya da başka bir deyişle intihar etmenin doğruluğu tartışılır ama mutluluğun içi boşaltılmış bir dünyada yaşamak ne kadar doğrudur? İnsanlar cebimde son model telefon taşımakla, sinema köşelerinde istediği kızı/erkeği elde etmekle, babasından kaçırdığı arabayla 5. vitese çıkmakla, pahalı mekanlarda yer bildirimi yapmakla mutlu oluyorsa zaten bırakın da yaşamasınlar! Tabi bu benim görüşüm, yoksa milletin sinemada ne yaptığıyla ilgilenmiyorum zaten ben o ikili koltukları yatmak için kullanıyorum. Beni boş verin, siz de bir kendinize bakın ve hayatınızı sorgulayın.
İlk soruya geri dönelim, insan mutlu olmak için mi yaşar? Önceki paragrafta insanın ölümden kaçtığını ve istekleri (basit ve boş olsa bile) karşılandıkça mutlu olduğunu anlattık. İnsan mutlu olarak yaşamak istiyormuş, o zaman şimdilik "İnsan mutlu olmak için yaşar." diyelim. Bunu dedikten sonra ben "İnsan mutsuzsa ölmesi gerekir." diyebilir miyim? Derim, mutlu olmak için yaşıyorsa mutsuzluktan da ölür! Ufak tefek şeylere üzülüyorduk, hadi ölelim o zaman. Hadi kızlar atın kendinizi yükseklerden, istediğimiz elbisenin bedeni kalmadığını için üzülüyordunuz ya da beğendiğiniz elbiseye sığamadığınız için de üzülüyordunuz. Erkekler, futbolcunun kendisi üzülmüyor sizin kadar gol olmayan topa. Hep beraber ölelim çünkü mutlu değiliz. Ben böyle konuşunca saçmalıyor oluyorum ama size bunu "İnsan mutlu olmak için yaşar." denilince yutuyorsunuz. Bir de bunun din boyutu var, yaratılış amacımızın yaratıcıya kulluk etmek olduğunu iddia edenler olacaktır ama o iddia edenler camiden çok barlarda geziyorlar. Kimsenin inandığı din ya da benimsediği felsefe beni ilgilendirmez ama ağzından çıkan sözlerin tutarlılığı beni ilgilendirir. Günümüz insanının şeker niyetine tükettiği antidepresanlar bile insana mutluluğu ikram ederken, yanında da intihar etme dürtüsünü sunar. Bu yüzden antidepresan grubu ilaçların prospektüsün de intihar ile ilgili uyarı kısımları vardır. Keşke bunları yazarak kafanızı karıştırmasaydım. Çünkü gerçekler can acıtır ve sizlerin canınızı acıttığım için benden iyice nefret edeceksiniz. Bir gerçeği daha açıklığa kavuşturayım mı? Artık benden nefret etmenizi bile umursamıyorum!
Konumuz olan insanın yaşamına gelirsek, insan mutlu olmak için yaşamamalıdır. Tüm insanlar kendi mutlulukları için çalıştığında hepsi birer bencil hayvana dönüşüyor ve birbirlerini avlayıp yiyorlar. Herkes başkasını mutlu etmeye çalışsaydı, herkes mutlu olurdu ve buna da insanlık derdik. Bence insan, insanca yaşamak için yaşamalıdır.
Evet Ne Var (Vega)
Girişte dediğim gibi, karşıt kavramlarla konuya giriş yapalım. "İnsan neden yaşıyor?" sorusunu "İnsan neden ölmüyor?" diye ters çevirsem saçma gibi gözükecek ama olsun. Evet, cevaplar gelsin. Ölmüyoruz çünkü kendimize bakıyoruz, hayatta kalmaya çalışıyoruz. Yemek yiyoruz, uyuyoruz, kendimize hava koşullarına göre giysiler buluyoruz... Görünen o ki ölümden bir kaçış içerisindeyiz, hem de bir gün öleceğimizi bilmemize rağmen. Bir de mutsuzluk konusu var, cidden şu an kendimizi nasıl hissediyoruz? Mutluysak ya da mutsuzsak bunların bir sebebi olmalıdır. iPhone 5'in taksitlerini öderken piyasaya iPhone 6 çıkması, derslerden en yüksek puanla geçememek, tuttuğun takımın maçı kaybetmesi mi seni mutsuz yapıyor? İtiraf edin, bunları dert edip kederleniyorsunuz ve insanlığınızı kaybediyorsunuz. Sonra dedenizin cenazesinde Flappy Bird oynuyorsunuz. Aslında yaşamak isteyip istemediğimizden bile emin değiliz, sadece ölmekten çekiniyoruz. Zaten ölmekten de çekinmeyen kafasına sıkıyor ve hayata veda ediyor. Kafaya sıkmak ya da başka bir deyişle intihar etmenin doğruluğu tartışılır ama mutluluğun içi boşaltılmış bir dünyada yaşamak ne kadar doğrudur? İnsanlar cebimde son model telefon taşımakla, sinema köşelerinde istediği kızı/erkeği elde etmekle, babasından kaçırdığı arabayla 5. vitese çıkmakla, pahalı mekanlarda yer bildirimi yapmakla mutlu oluyorsa zaten bırakın da yaşamasınlar! Tabi bu benim görüşüm, yoksa milletin sinemada ne yaptığıyla ilgilenmiyorum zaten ben o ikili koltukları yatmak için kullanıyorum. Beni boş verin, siz de bir kendinize bakın ve hayatınızı sorgulayın.
İlk soruya geri dönelim, insan mutlu olmak için mi yaşar? Önceki paragrafta insanın ölümden kaçtığını ve istekleri (basit ve boş olsa bile) karşılandıkça mutlu olduğunu anlattık. İnsan mutlu olarak yaşamak istiyormuş, o zaman şimdilik "İnsan mutlu olmak için yaşar." diyelim. Bunu dedikten sonra ben "İnsan mutsuzsa ölmesi gerekir." diyebilir miyim? Derim, mutlu olmak için yaşıyorsa mutsuzluktan da ölür! Ufak tefek şeylere üzülüyorduk, hadi ölelim o zaman. Hadi kızlar atın kendinizi yükseklerden, istediğimiz elbisenin bedeni kalmadığını için üzülüyordunuz ya da beğendiğiniz elbiseye sığamadığınız için de üzülüyordunuz. Erkekler, futbolcunun kendisi üzülmüyor sizin kadar gol olmayan topa. Hep beraber ölelim çünkü mutlu değiliz. Ben böyle konuşunca saçmalıyor oluyorum ama size bunu "İnsan mutlu olmak için yaşar." denilince yutuyorsunuz. Bir de bunun din boyutu var, yaratılış amacımızın yaratıcıya kulluk etmek olduğunu iddia edenler olacaktır ama o iddia edenler camiden çok barlarda geziyorlar. Kimsenin inandığı din ya da benimsediği felsefe beni ilgilendirmez ama ağzından çıkan sözlerin tutarlılığı beni ilgilendirir. Günümüz insanının şeker niyetine tükettiği antidepresanlar bile insana mutluluğu ikram ederken, yanında da intihar etme dürtüsünü sunar. Bu yüzden antidepresan grubu ilaçların prospektüsün de intihar ile ilgili uyarı kısımları vardır. Keşke bunları yazarak kafanızı karıştırmasaydım. Çünkü gerçekler can acıtır ve sizlerin canınızı acıttığım için benden iyice nefret edeceksiniz. Bir gerçeği daha açıklığa kavuşturayım mı? Artık benden nefret etmenizi bile umursamıyorum!
Konumuz olan insanın yaşamına gelirsek, insan mutlu olmak için yaşamamalıdır. Tüm insanlar kendi mutlulukları için çalıştığında hepsi birer bencil hayvana dönüşüyor ve birbirlerini avlayıp yiyorlar. Herkes başkasını mutlu etmeye çalışsaydı, herkes mutlu olurdu ve buna da insanlık derdik. Bence insan, insanca yaşamak için yaşamalıdır.
Evet Ne Var (Vega)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder