Düğünümüz var, Allah'ım sen bana sabır ver!
Haftaya abimi evlendiriyoruz, hayırlısı olsun. Bense sadece düğün iyi geçsin istiyorum. Ben deli değilim, belki bazen "Deliyim!" diye haykırıyor ve garip davranışlar sergileyebiliyorum ama aslında akıllıyım galiba.
Benim olayım, birazcık paranoyak olmak ama ben bunu öngörü olarak kabul ediyorum. Yani düğünün iyi geçmesini istiyorum çünkü olacakları tahmin edebiliyorum. Beni düğün girişine dikecekler ki eyvallah, ben damadın erkek kardeşiyim. Geleni karşılayacak, gideni yolcu edeceğim ve saçma salak muhabbetlere katlanacağım. Onları tahmin edebiliyorum, bu yüzden tedirginim.
Düğün günü olacak muhabbetleri kafamda canlandırdım, herkesle aynı muhabbet olmasa da genel olarak aynı şeyleri konuşacağım. Hadi sizinle olası muhabbetlerin derlenmiş halini paylaşayım.
Damat sen misin?
Hayır, damat olan abim ve o evleniyor.
(Lan geri zekalı damat olsam yanımda gelin olur! Hem benim üzerimde klasik takım var yani damat olsam süslü püslü bir şey giyerim. Hem benim suratımda damat tıraşı olmuş bir hal var mı?)
Sen ne zaman evleneceksin?
Ben hala okuyorum, daha askerlik ve iş bulma süreci olacak. Yani daha var işte.
(Benim dertsiz başıma dert mi açacaksın? İşte bekarım, öğrenciyim, devlet kredisiyle Düzce'de hayata tutunurken sen evlilik diyorsun!)
Senin okul hala bitmedi mi? Bir ara Bolu'daydın sen.
Yok, bitmedi yani Bolu'da lise okudum ve şimdi de Düzce'de üniversite okuyorum.
(Benim derdim sana mı dert oldu? Sanki okulum bitince bana yanında iş verecek. Hadi git pastanı ye, meyve suyunu iç ve git lan buradan!)
Üniversitede senin kız arkadaşında vardır, söyle var mı?
Yok efendim, ben öncelikli olarak üniversiteden kız değil diploma almayı hedefliyorum.
(Ama nasıl lafı soktum? Gerçi diplomayı da zor alırım ama olsun, lafı soktum bu yeter. Üniversitede kız var mıymış, sanane!)
Ama sen yakışıklı çocuksun, neden yok ki? Üzülme ben sana bulurum canım.
Hayırlısı olsun efendim.
(Şimdi de pezevenkliğe başladı. Bana kız bulacakmış, ben de yedim. Benim karnım tok artık yalanlara! Bir de yakışıklısın filan demiyor mu, çıldırıyorum ya. Sana mı inanayım, aynaya mı? Yakışıklı değilim işte.)
Sen okulu bitir, hemen seni de evlendirelim anlaştık mı?
Annemle babam da şu masanın oradalar, isterseniz onlarla da bir merhabalaşın.
(Hadi gidin başımdan ve rahat bırakın beni. Evliliğe karşı değilim hatta evliliğin kutsallığına inanıp, ona tapanlardanım ama pis dünyanın kötü insanları yüzünden her şey bana iğrenç geliyor artık. Çıldırıyorum ama dayanmalıyım, SABIR!)
Sabır (Göksel)
Benim olayım, birazcık paranoyak olmak ama ben bunu öngörü olarak kabul ediyorum. Yani düğünün iyi geçmesini istiyorum çünkü olacakları tahmin edebiliyorum. Beni düğün girişine dikecekler ki eyvallah, ben damadın erkek kardeşiyim. Geleni karşılayacak, gideni yolcu edeceğim ve saçma salak muhabbetlere katlanacağım. Onları tahmin edebiliyorum, bu yüzden tedirginim.
Düğün günü olacak muhabbetleri kafamda canlandırdım, herkesle aynı muhabbet olmasa da genel olarak aynı şeyleri konuşacağım. Hadi sizinle olası muhabbetlerin derlenmiş halini paylaşayım.
Damat sen misin?
Hayır, damat olan abim ve o evleniyor.
(Lan geri zekalı damat olsam yanımda gelin olur! Hem benim üzerimde klasik takım var yani damat olsam süslü püslü bir şey giyerim. Hem benim suratımda damat tıraşı olmuş bir hal var mı?)
Sen ne zaman evleneceksin?
Ben hala okuyorum, daha askerlik ve iş bulma süreci olacak. Yani daha var işte.
(Benim dertsiz başıma dert mi açacaksın? İşte bekarım, öğrenciyim, devlet kredisiyle Düzce'de hayata tutunurken sen evlilik diyorsun!)
Senin okul hala bitmedi mi? Bir ara Bolu'daydın sen.
Yok, bitmedi yani Bolu'da lise okudum ve şimdi de Düzce'de üniversite okuyorum.
(Benim derdim sana mı dert oldu? Sanki okulum bitince bana yanında iş verecek. Hadi git pastanı ye, meyve suyunu iç ve git lan buradan!)
Üniversitede senin kız arkadaşında vardır, söyle var mı?
Yok efendim, ben öncelikli olarak üniversiteden kız değil diploma almayı hedefliyorum.
(Ama nasıl lafı soktum? Gerçi diplomayı da zor alırım ama olsun, lafı soktum bu yeter. Üniversitede kız var mıymış, sanane!)
Ama sen yakışıklı çocuksun, neden yok ki? Üzülme ben sana bulurum canım.
Hayırlısı olsun efendim.
(Şimdi de pezevenkliğe başladı. Bana kız bulacakmış, ben de yedim. Benim karnım tok artık yalanlara! Bir de yakışıklısın filan demiyor mu, çıldırıyorum ya. Sana mı inanayım, aynaya mı? Yakışıklı değilim işte.)
Sen okulu bitir, hemen seni de evlendirelim anlaştık mı?
Annemle babam da şu masanın oradalar, isterseniz onlarla da bir merhabalaşın.
(Hadi gidin başımdan ve rahat bırakın beni. Evliliğe karşı değilim hatta evliliğin kutsallığına inanıp, ona tapanlardanım ama pis dünyanın kötü insanları yüzünden her şey bana iğrenç geliyor artık. Çıldırıyorum ama dayanmalıyım, SABIR!)
Sabır (Göksel)
hahaha =) şunun kızı var bakla başlayan cümleyi atlamışsın ama. O bir düğün klasiğidir =)
YanıtlaSilEvet, onu atlamışım :) hadi bakalım, 19 Ekim gecesi göreceğim kimin kızı varmış, kimin kızı yokmuş, bana kimi yakıştıracaklar :D
SilHadi bir de sonucu yaz :))
YanıtlaSilbu arada arka planda güllerle çevrili kuru kafaya bayıldım.
ne müthiş şeyler diyor o öyle
Vize haftasındayım ve farkındayım bir aydır yazamıyorum ama bu hafta sonu sağlam bir dönüş yapmayı planlıyorum :) Tabi sonucu da yazacağım :D
Sil